BEETHOVENıN "NEşEYE ÖVGü"Sü 200 YAşıNDA

Beethovenın "Neşeye Övgü"sü 200 yaşında

"Avusturyalıların en zekice işi Avusturya doğumlu Hitleri Alman diye, Almanya doğumlu Beethovenı Avusturyalı diye dünyaya pazarlama başarılarıdır" diye ünlü bir söz vardır. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bestecilerinden Beethovenın Dokuzuncu Senfonisi çağları aşmış ve aşmaya devam eden bir eser olarak insanlığın ortak mirası. Eserin finalindeki "Ode to joy" yani "Neşeye Övgü" kısmını ise duymayan yoktur sanırım.

Beethovenın ikonik Dokuzuncu Senfonisinin prömiyeri 200 yıl önce, 1824 yılında Viyanada, büyük bir baskı ve aşırı muhafazakâr milliyetçilik döneminde yapıldı. Ancak bestecinin otoriteye, özellikle de emperyalist otoriteye (ve özellikle Napolyona) duyduğu bilinen nefret göz önüne alındığında, milliyetçi bir niyeti olduğunu düşünmek zor. Sözler Friedrich Schillere ait. Schillerin şiirindeki temalardan biri, hükümdarların olmadığı bir dünyanın tasavvuru ve insanlığın karanlık anlarının üstesinden gelebilmesi için evrensel dostluğun şart olduğu.

"Neşeden" çok daha fazlası

200 yıl önce yazılan, kolayca mırıldanılabilen bu eser, "Ode"dan çok daha fazlası. Sözlerinde de belirtildiği gibi tüm insanların kardeş olduğu bir dünyayı arzulayan uluslarüstü bir marş. Schillerin şiirinden alınan mesaj o kadar geniş ve kucaklayıcı ki, olağanüstü geniş bir yelpazedeki insanlar ve siyasi davalar tarafından benimsendi.

Nazi dönemi Almanyasında "Ode to Joy" birçok davette, milli günde heyecanla çalındı. Sovyetler Birliği döneminde bu eser adeta komünizm ideasının notalara dökülmüş hali idi. Çindeki mevcut yönetimin kurucusu Maonun meşhur Kültür Devriminde Batı menşeili onlarca opera, tiyatro, kültür etkinliği yasaklandı: "Ode to Joy" hariç.

Rodezyanın aşırı sağcı Apertheid rejimi, bu şarkının sözlerini değiştirerek ülkenin milli marşı yaptı. Perunın aşırı solcu gerilla örgütünün lider Gonzalonun en sevdiği eser neydi? "Ode to Joy". 1964 olimpiyatlarına Doğu ve Batı Almanya temsiliyetinde katılan Alman sporcular madalya kazandığında aldıkları ortak karar sonucunda çalan şarkı "Ode to Joy" idi. Ve bugün Avrupa Birliğinin resmi olmayan marşı, "Ode to Joy".

Bu şarkı neden hala dünyayı bu kadar etkiliyor?

"Ode to Joy", klasik senfonik yapının önüne geçen, koro, solo ve orkestranın mükemmel harmonisini öne çıkaran bir eser.

Beethoven bu eseri kolayca söylenebilecek ve unutulması zor olacak şekilde tasarlıyor. Ölçü başına dört vuruş, dört barlık cümleler halinde ortaya çıkıyor. Genellikle metnin her hecesi için bir nota var ve en önemlisi, melodik çizginin ölçekte yukarı veya aşağı hareket ettiği aralık sadece bir oktav. Müzik eğitimi almamış kişiler, çoğu ulusal marşın aksine bunu neredeyse hemen öğrenebilir.

Ancak bu basit şarkı aslında bir devrim niteliğinde. 1824ten önce hiçbir senfoni koro içermiyordu. Beethovenın Dokuzuncu Senfonisinde ise birdenbire ortaya çıkıyor. İlk üç bölüm tamamen enstrümantal ve final de benzer bir şekilde başlıyor.

Yaylı çalgıların başlangıçta verdiği gerilim, her tekrarda akışa eklenen yeni sesler, dinamik bir dönüşüm ve koronun Schillerin şiiriyle sahne alışı. Son bölüm, çello ve basların insan konuşmasını andıran bir deklarasyon tarzı olan resitatif bir yanıta yol açan çarpıcı bir temayla başlıyor.

Sevinç daha da artmadan, dehşet tantanası geri dönüyor. Ancak bu kez çello ve baslar tarafından değil, bir bariton solist tarafından kesiliyor.

Final ise tam kendinden beklendiği gibi zirvede bitiyor.

Dokuzuncu Senfoniyi bir koro ve vokal solistlerle bitirme kararı ne kadar radikalse, şiirin düzenlemesinde yapılanlar da o kadar radikal. Beethoven, senfonilerin genellikle benzer yapıları takip ettiği, müziğin Klasik döneminde yetişmiş bir sanatçı. Sonat formunda bir birinci bölüm, yavaş bir ikinci bölüm, bir minuet üçüncü bölüm ve hızlı, heyecan verici bir final.

"Ode to Joy" bu geleneklerin birçoğunu ortadan kaldırır. Klasik stilin bazı unsurlarını korurken, ardından gelen Romantik dönem için bir yol açar.

Orkestradaki kalın sesli enstrümanların ikiye katladığı tenorlar ve baslar, müziğin sesiyle, "Kucaklaşın, siz milyonlar!" cümlesiyle girer.

Bir kez daha, parça bir sonuca ulaşmış gibi görünse de devam eder. Vokal solistler girer ve başlangıçtaki metni tekrarlayarak "Tüm insanlar kardeş olur" dizesine dönüşü ve yükselişi hazırlar. Beethoven askeri enstrümanları geri getirir ve koro şiirin ilk satırını tüm gücüyle söyler:

"Neşe, tanrısallığın güzel kıvılcımı."

İnsanlığın gerçeklik algısının ürünü "Ode to Joy"

Bu eser hem Nazi propagandası, hatta Hitlerin doğum günü kutlaması olarak kullanıldı, hem de yeni bir çağın başlangıcı oldu. Leonard Bernstein, Berlin Duvarının yıkılmasından kısa bir süre sonra, Doğu Berlinde "Freude" kelimesini "Freiheit" veya "Özgürlük" ile değiştirdiği bir performans yönetti.

"Ode" çoğu zaman umudu ifade eder. Şilideki kadınlar Pinochet rejiminin sevdiklerinin kaybolması ve ölümündeki rolünü protesto ederken bu eserin bir versiyonunu söyledi. Japonyada bu parça geleneksel olarak yeni yıl arifesinde binlerce koristten oluşan korolarla yeniden doğuşun sembolü olarak programlanır; Naganodaki 1998 Kış Olimpiyatlarının açılışında Seiji Ozawa dünyanın dört bir yanından şarkıcıların katıldığı bir performans yönetti.

"Ode to Joy", 200 yıldır tüm insanlık tarafından heyecanla dinleniyor. Çünkü bu eser, insanların hislerinin en saf yakıtlarından biri. Bir ayna. İnsanların kendi yarattıkları gerçekliklere göre şekillenen ideolojilerin en müziğe dökülmüş hali. Kendimizi güçlü, özel, üstün hissetmek istiyoruz. Bu eser hislerimizi doruklara çıkarma yetisine sahip.

"Tüm insanlar kardeş olur" sözleri neden bir Nazi ve bir komünist için denk ölçüde güçlü duygular uyandırır? Çünkü Beethovenın eseri öyle vurucu, insanlığın temel kodlarına o kadar dokunan bir yapıda ki; bir ideolojik kabın şeklini anında alabiliyor. Yaratılan farklı gerçekliklerin en yapışkan tutkallarından birine dönüşüyor. İnsanlık dönüştürüyor. İdealarımızın peşinden gittikçe, kendi gerçekliklerimizi oluşturduğumuz müddetçe -ki bu da insanlığın temel kodlarından- bu eser aynı önemde dinlenmeye devam edecek. En azından bir 200 yıl daha.

2024-07-07T13:04:09Z dg43tfdfdgfd